YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5935
KARAR NO : 2016/273
KARAR TARİHİ : 13.01.2016
Tebliğname No : 11 – 2012/199131
MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2012
NUMARASI : 2012/69 (E) ve 2012/161 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı
SUÇ TARİHİ : 12/03/2010
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık Ömer’in S. Y. Y. L. Şti’inde şantiye şefi olarak görev yaptığı, sanık Emre ile Şenol’un aynı şirketin ortakları olduğu, Emre’nin ayrıca şirketi temsile yetkili müdür olarak seçildiği, S. Y. Yapı Ltd. Şti. ile katılan O.-K. İnş. Taah. Tic. Ve San. Ltdi şirketi arasında iş makinası kiralama sözleşmesinin imzalandığı,sözleşmenin S. Y. Yapı Ltd. Şirketi adına imzalanmasına karşın şirketi temsile yetkisi olmayan sanık Ömer tarafından imzalandığı,bu sözleşme nedeniyle S. Y. Yapı şirketi adına verilen 50.000 TL teminat senedi ile şirketin kira bedeli karşılığı imzalanan 10.877.34 TL’lik senetlerin de yine temsil yetkisi olmayan sanık Ömer tarafından imzalanarak verildiği, Ömer’in şirket adına yaptığı sözleşmenin şirket ortakları Emre ve Şenol tarafından da bilindiği, temsile yetkisi olmayan sanık Ömer ‘in şirket adına sözleşme yapması ve senet imzalamasına sanıklar Emre ve Şenol’un da rıza göstererek bu yöndeki faaliyetini engellemedikleri; katılan şirketin icra takibine geçmesi üzerine şirket ortakları olan diğer sanıkların Ömer ‘in imzaladığı senetlerdeki imzayı inkar ederek ödeme yapılmasını engelledikleri, böylelikle tüm sanıkların birlikte nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia ve kabul olunan olayda;
Sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Duruşmada dinlenen müşteki E.. M.. ve tanık U.. K..’nın anlatımlarından, suça konu senetlerin önceden doğan borç karşılığı şirket ortakları sanıklar Emre ve Şenol’un bilgisi dahilinde lehdar şirket muhasebe görevlisinin de huzurunda bizzat sanık Ömer’in ismi yazılarak imzalanmak suretiyle verildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle olayda unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
Kabule göre de;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
b-Suç konusu senetlerin ayrı tarihlerde düzenlendiklerine dair bir delil bulunmaması karşısında, sanıklar haklarında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin tatbik olunamayacağının gözetilmemesi,
c-TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.