Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/5927 E. 2015/7563 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5927
KARAR NO : 2015/7563
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/191627
MAHKEMESİ : Kars Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2011
NUMARASI : 2009/57 (E) ve 2011/303 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
SUÇ TARİHİ : 30/05/2007

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nın 42/1 maddesi uyarınca eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olması karşısında, hukuki değerden yoksun olan eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 28.03.2012 tarih 2012/174 D.İş sayılı kararı kaldırılarak, sanık T.. Y..’ın yokluğunda verilen hükmün adresindeki 18 yaşından küçük kızına tebliğ edildiği, bu durumda Tebligat Kanunu 22. maddesi gereğince usulsüz tebligat yapıldığından eski hale getirme isteminin kabulüyle, sanığın kararı öğrenmesi üzerine müdafii aracılığıyla yaptığı temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede:
Sanığın şikayetçiye ait tarlalarda yapmış olduğu tarım faaliyeti nedeniyle doğrudan gelir desteği almak için sahte kira sözleşmesi düzenleyerek tarım müdürlüğüne başvurarak doğrudan gelir desteği almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı Kanun’un 231/12 maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı sanık müdafinin yaptığı itiraz üzerine, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’nce itirazın reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği, anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz talebi incelenmeksizin dosyasının mahalline İADESİNE,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-) Sanığın, suça konu arazilere fiğ olarak bilinen yem bitkisi ekip ürün elde ettiği savunmasına rağmen, suça konu arazileri fiilen sanığın kullanıp kullanmadığı hususunda araştırma yapılmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından öncelikle bilirkişi refakatinde mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak ve tanık dinlenerek (köy muhtarı, yöre halkı vs.) arazinin ekilip ekilmediği, ekiliyorsa kim tarafından ekildiği hususunun tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Kabule göre de;
a-) 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek GÜN SAYISI üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.