Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/5481 E. 2015/7877 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5481
KARAR NO : 2015/7877
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/157684
MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2012
NUMARASI : 2012/30 (E) ve 2012/101 (K)
SUÇ : Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 30/04/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinde katip olarak çalıştığı sırada katılanın oğlunun Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu olarak yargılanıp cezalandırıldığı, hemşehrisi olan katılanı telefonla aramak suretiyle irtibata geçen sanığın, duruşma gününü öne aldırabileceğini, oğlunun avukatının iyi olmadığını, dosya ile ilgileneceğini söyleyerek toplam 21.500 TL para almak suretiyle katılanın içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu gerçekleştirdiği iddia olunan somut olayda;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın eyleminin katılanın içinde bulunduğu durumun TCK 158/1-b hükmü anlamında “tehlikeli ve zor şartlar altında” kabul edilebilecek nitelikte olmadığı, fiilin TCK’nın 157. maddesinde belirtilen basit dolandırıcılık kapsamında kaldığı gözetilmeden sanığın yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.