Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4849 E. 2015/7085 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4849
KARAR NO : 2015/7085
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/111743
MAHKEMESİ : Bor Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2012
NUMARASI : 2011/329 (E) ve 2012/48 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 08/11/2011

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılana ait işyerinde kalfa olarak çalışan suça sürüklenen çocuğun işyeri kasasında bulunan 215 TL parayı katılanın bilgi ve rızası haricinde almak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça sürüklenen çocuğun katılanın bilgi ve rızası dışında aldığı iddia ve kabul olunan paranın suça sürüklenen çocuğa tevdii ve teslim edilmemiş olması karşısında; eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Güveni kötüye kullanma suçu yönünden suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor aldırılmaması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde TCK’nın 61. maddesindeki ölçütlere göre gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde temel cezanın belirlenmesi,
3- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hükmolunan hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
4- 5275 sayılı CGTİHK’nin 106/4. maddesi uyarınca çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı itibariyle suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.