YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4792
KARAR NO : 2016/285
KARAR TARİHİ : 13.01.2016
Tebliğname No : 15 – 2012/105173
MAHKEMESİ : İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2011
NUMARASI : 2011/112 (E) ve 2011/299 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 02/08/2010
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılana iş bulmak vaadinde bulunduğu, öncelikle hesap açtırması gerektiğini belirtip bankaya götürdüğü, hesap açtırdığı, internet hesabı için kendi telefon numarasını verdiği, gelen SMS mesajını kullanarak katılana ait ek hesaptaki 250.TL’yi kendi hesabına havale ettiği, bu şekilde menfaat temin ederek atılı suçu işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın savunması, katılan beyanı, hesap ekstresi ve tüm dosya kapsamına göre sanığın hileli davranışlarla katılanı dolandırdığı anlaşıldığından sanık hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.