Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4780 E. 2015/7174 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4780
KARAR NO : 2015/7174
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/101744
MAHKEMESİ : Hakkari Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2008
NUMARASI : 2007/24 (E) ve 2008/175 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, hakaret, tehdit

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın bilinen son adresine 04/02/2009 tarihinde yapılan tebligatın söz konusu tarihte sanığın başka bir suçtan cezaevinde olması nedeniyle usule uygun olmadığı ve temyiz süresinin başlangıcının sanığın öğrenme tarihi olan 28/12/2011 tarihi olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Sanığın, suç tarihinde, mağdur Cengiz’in düğününde karşılaştığı katılan Zekeriya’dan……….. marka cep telefonunu, kaza yapan arkadaşlarını arayacağını söyleyerek rızası dahilinde almasına rağmen bir daha geri vermediği, düğünden sonra bu olaydan haberi olan mağdur Cengiz’in katılana ait cep telefonunu iade etmesini istediği, sanığın, mağdur Cengiz’e hitaben sinkaflı şekilde küfür ederek “kendine dikkat et, erkeksen çarşıya gel” diyerek, katılana karşı güveni kötüye kullanma, mağdura karşı hakaret ve sair tehdit suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
a) Sanık hakkında, hakaret ve sair tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık hakkında hakaret ve sair tehdit suçlarından hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükmün 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 5219 sayılı Kanun’un 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’nın 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanığın bu suçlardan kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,

b)Sanık hakkında, güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın suç tarihi itibari ile 18 yaşından büyük olduğu ve 5271 sayılı CMK’nın 182, 184 ve 186. maddeleri uyarınca verilmiş ayrı bir “kapalılık kararı” da bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkındaki duruşmaların, 5271 sayılı CMK’nın 182. maddesi uyarınca “herkese açık” bir şekilde yapılması gerektiği gözetilmeden, mahkemece 22/10/2007 ve 25/12/2007 tarihli duruşmaların kapalı yapılması suretiyle “açıklık kuralının” ihlâl edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.