Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4777 E. 2015/7320 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4777
KARAR NO : 2015/7320
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/129311
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2012/250 (E) ve 2013/15 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanık M.. B..’ün M.. Y.. adı altında sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi edindiği, bu sahte kimlikle sanık M.. B..’ün şikayetçi Y.. T..’a suça konu…………. plaka sayılı aracı 21.000 TL’ye sattığı, konuyla ilgili Beyoğlu 13. Noterliğinde şikayetçinin sanıktan aracın satışıyla ilgili vekaletname çıkarttığı, şikayetçinin aracı aldığı, daha sonra aracı satılması için bir galericiye bıraktığı, burada satış işleri yapılırken Kadıköy Noterliğince vekaletnamenin sahte olduğunun anlaşıldığı, daha sonra sanığın bu kez Bakırköy 17. Noterliğince tanzim edilmiş 26.09.2006 tarihli sahte vekaletname çıkartarak şikayetçiye verdiği, böylelikle sanığın resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/42981 hazırlık nolu iddianamesi ile Şişli 10. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Şişli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasında dava konusunun sanık M.. B..’ün 24.08.2006 tarihinde sahte sürücü belgesi kullanarak Gizem Tur şirketinden 34 BM 1143 plaka sayılı araçla ilgili olarak Beyoğlu 13. Noterliğinde kati satış senedi düzenlemek, aynı aracın trafik tescil işlemleri için Murat Bal isimli şahsa vekaletname vermek, 04.09.2006 tarihinde Y.. T..’a aynı noterlikte vekaletname düzenlenmesi olduğu,

Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/49906 soruşturma nolu dosyasında yukarıda belirtilen eylemlerle ilgili olarak mükerrer dava açılması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, işbu dava dosyasının konusunun ise Bakırköy 17. Noterliği tarafından tanzim edilen 26.9.2006 tarihli vekaletname olduğu, bu nedenle iş bu davanın sahtecilik suçu yönünden mükerrir olmadığı, ayrıca iddianamede sanık M.. B.. hakkında sahtecilik suçunu işlediği iddianamede bahsedilerek TCK 204/1 maddesi gereğince cezalandırılmasının talep edildiğinin anlaşılması karşısında teblignamadeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık M.. B..’ün aksi kanıtlanamayan savunmasına göre 34 BM 1143 plaka sayılı minibüsü Gizem Tur’dan servis taşımak için sürücü belgesi olmadığı için M.. Y.. adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesiyle satın aldığı ve aynı şekilde şikayetçi Yusuf’a bu sahte kimliği kullanarak noter aracılığı ile satarak aracı şikayetçiye teslim ettiği, aracın kullanımı şikayetçideyken, şikayetçinin aracı satmak için başkasına vekaletname vermek için Kadıköy Noterliğinde bulunduğu esnada, noterlik çalışanlarınca daha önce çıkartılan vekaletnamede sahtecilik yapıldığını fark etmeleri nedeniyle işlemin tamamlanamadığı, sanığa isnat edilen eylemin M.. Y.. sahte kimliği ile aldığı aracı şikayetçiye satmak olduğu, sanığın şikayetçiye aracı sahte kimlikle devir etmek için girişimlerinin olduğu, bu nedenle sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, dolandırıcılık kastı ile hareket etmediği, bu itibarla unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.