Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4763 E. 2015/6941 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4763
KARAR NO : 2015/6941
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/86751
MAHKEMESİ : Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2012
NUMARASI : 2011/261 (E) ve 2012/37 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
SUÇ TARİHİ : 03.11.2009

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Şikayetçi D.. M.. adına hazine vekilinin, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığa atılı bulunan resmi belgede sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmeyen hazinenin bu suça ilişkin davaya katılamaya hak ve yetkisi bulunmadığından bu suçtan kurulan hükmün temyiz hakkı olamayacağının anlaşılması karşısında; şikayetçi D.. M.. adına hazine vekilinin anılan suçtan kurulan hükme yönelik yaptığı temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen hükümlere yönelik katılan A.. H.. vekili tarafından yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın, katılana olan ve kambiyo senedinden kaynaklanan borcundan dolayı İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2004/1489 esas numaralı dosyası üzerinden hakkında yürütülen icra takibi kapsamında gayrimenkulüne konulan haczin kaldırmasını sağlamak amacıyla ”İstanbul 10. İcra Müdürlüğü tarafından Tapu Sicil Müdürlüğüne hitaben yazılmış haczin kaldırıldığını” içeren ve tüm dosya kapsamına göre sahte olduğu belirlenen yazıyı Tapu Sicil Dairesine ibraz etmek suretiyle gayrimenkulüne konulan haczi kaldırdıktan sonra da bir başkasına satmak suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
Önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı; ancak yargılama dosyası içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; sanığın, katılana olan ve kambiyo senedinden kaynaklanan borcundan dolayı İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2004/1489 esas numaralı dosyası üzerinden hakkında halihazırda yürütülen icra takibi kapsamında gayrimenkulüne konulan haczin kaldırmasını sağlamak amacıyla kamu kurumu olan İcra Müdürlüğünün maddi varlıklarından olan ”İstanbul 10. İcra Müdürlüğü tarafından Tapu Sicil Müdürlüğüne hitaben yazılmış haczin kaldırıldığını” içeren ve tüm dosya kapsamına göre sahte olduğu belirlenen yazıyı, Tapu Sicil Müdürlüğüne ibraz ederek gayrimenkulüne konulmuş olan haczin kaldırılmasını sağladıktan sonra da söz konusu gayrimenkulünü başkasına devretmek suretiyle haksız menfaat temin etmesi şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin, kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturacağı dikkate alınarak sanığın sevk maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle ve isabetsiz gerekçelere dayanılarak yazılı şekilde hükümlerin kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.