Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4742 E. 2015/7004 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4742
KARAR NO : 2015/7004
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/277977
MAHKEMESİ : Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/06/2012
NUMARASI : 2008/642 (E) ve 2012/776 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosyanın diğer sanığı H.. G.., başka suçtan tutuklu olarak kaldığı cezaevi aracılığıyla mahkemeye gönderdiği 28.02.2012 tarihli dilekçesinde; hakkında ceza verilmesi durumunda, bu dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabul edilmesini istemişse de, sözkonusu dilekçesinin hüküm tarihinden önce mahkemeye verilmesi nedeniyle, adı geçen sanığın bahsi geçen dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilmeyerek, sanıklar Necdet ve Turgay’ın temyizlerine hasren yapılan incelemede;
Sanıkların 05.06.2008 tarihinde, sahte olarak hazırlattıkları altın ölçüm raporu ile kuyumculuk yapan katılanı aldatıp altın olmayan malzemeyi altın olduğuna inandırdıkları katılana 3.000 TL bedel ile sattıkları, katılan malzemeyi işletmek için gönderdiğinde sahte olduğunun anlaşıldığı; 11.06.2008 günü de sanıklardan Hasan’ın, sanık Turgay nezaretinde katılanın işyerine gönderdiği sanık Necdet yine aynı şekilde sahte altın satmak isterken yakalandığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların, bir suç işleme kararının icrası kapsamında 05.06.2008 tarihinde dolandırıcılık, 11.06.2008 tarihinde de dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını katılana karşı işlemesi nedeniyle TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık Necdet hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 1 yıl olarak tayin edilmesi,
Belirlenen tam gün adli para cezasının bir gün karşılığı miktarının takdiri sırasında, uygulama maddesinin gösterilmemesi,
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. ve 3. fıkralarının ilk paragraflarında bulunan, “1 yıl karşılığı günlüğü 20 TLden olmak üzere 7.300 TL gün karşılığı” ibarelerinin çıkartılarak yerlerine, “5 gün karşılığı TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL’den olmak üzere 100 TL”ibarelerinin yazılması; hükmün 1. ve 3. fıkralarında yer alan TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.