Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4737 E. 2015/7083 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4737
KARAR NO : 2015/7083
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/97513
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2012
NUMARASI : 2010/419 (E) ve 2012/99 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 12/03/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın şikayetçiye ait kuyumcuya gelerek yedi tane Cumhuriyet altını olduğunu, bunları bozdurmak istediğini söylediği, şikayetçinin verdiği fiyatı kabul ederek telefonla görüşüp altınların iş yerine getirilmesini istediği, bir müddet sonra sanığın cebinden adına kayıtlı kredi kartını çıkartarak kart borcunun son günü olduğunu söyleyip şikayetçiden yatırmasını istediği, bunun üzerine şikayetçinin ortağı aracılığıyla 2.000 TL’yi sanığın kredi kartı borcu için bankaya yatırdığı, sanığın telefonla görüşme bahanesiyle altınları teslim etmeden ortadan kaybolduğu, böylelikle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmediğini, kartı nedeniyle kayıp başvurusunda bulunduğunu beyan etmesi, ilgili bankanın suç tarihi olan 12/03/2010 tarihine sanığın internet üzerinden kredi tartına çalıntı blokesi koydurup 26/03/2010 tarihinde şubeye gelerek kredi kartını iptal ettirdiğinin bildirilmesine karşın; …. E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 21/10/2010 tarihli yazısında sanığın 18/03/2010 tarihinde tutuklu olarak cezaevine girip 16/06/2010 da tahliye olduğunun belirtilmesi, katılanın iş yerinden alınan olay anını gösteren CD’ nin incelenmemesi ve teşhis işleminin yaptırılmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; cezaevi yazısına göre sanığın tutuklu olarak cezaevinde bulunduğu dönem içerisinde ilgili şubeye nasıl gidip kartı iptal ettirdiğinin, iptal işleminin bizzat şubeye gidilerek mi yoksa telefon ile mi gerçekleştirildiğinin araştırılması, dosyada bulunan CD’nin incelenerek görüntüdeki kişinin sanık olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılması ve gerekli görüldüğü takdirde sanığın teşhise elverişli fotoğraflarının temin edilerek olay tarihinde iş yerine gelen kişinin sanık olup olmadığı hususunda şikayetçiye ve soruşturma aşamasında tanık olarak beyanı alınan A.. S…’na teşhis ettirilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanığın adli sicil kaydında bulunan … 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/58 E, 2008/157 K sayılı 09/09/2008 tarihinde kesinleşen 3 ay 10 gün hapis cezası yerine, 23/05/2008 kesinleşme tarihli, … Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2006/38 Esas 2008/142 Karar sayılı, kesin hüküm niteliğindeki kararın tekerrüre esas alınması,
2-TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.