Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4691 E. 2015/7099 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4691
KARAR NO : 2015/7099
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/98927
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2011
NUMARASI : 2011/60 (E) ve 2011/465 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
SUÇ TARİHİ : 23/02/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın tamamen sahte olan çeki yazarak şikayetçiye mal alımı karşılığında verdiği ve bu suretle atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
Tüm dosya kapsamına göre; sanığın sabit olan eyleminin resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için failin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle gidermesi gerekeceği, oysa ki somut olayda; şikayetçinin kendi çabası ile malların satıldığı yeri tespit ederek, malları iade aldığı gözetildiğinde; zararın soruşturma evresinde giderildiği kabul edilerek verilen cezadan 5237 sayılı Kanun’un 168/1 maddesi uyarınca indirim yapılmasındaki isabetsizlik aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm fıkrasında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve TCK’nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin 1 yıldan az olamayacağı gözetilmeden denetim süresinin 10 ay olarak belirlenmesi,
2)Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hüküm fıkralarında hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının “kısmen veya tamamen” infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarı yerine, ertelenen cezanın “tamamen yerine getirilmesine” karar verileceğinin belirtilmesi suretiyle TCK’nın 51/7. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin hüküm fıkrasının denetim süresine ilişkin kısımındaki “10 ay” ibaresi çıkartılarak yerine “1 yıl” yazılması, yine nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına ilişkin hüküm fıkralarının TCK’nın 51/7. maddesine ilişkin kısmında yer alan ”tamamen” kelimesinin önüne “kısmen veya” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.