Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4666 E. 2016/267 K. 13.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4666
KARAR NO : 2016/267
KARAR TARİHİ : 13.01.2016

Tebliğname No : 15 – 2013/256230
MAHKEMESİ : İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2010
NUMARASI : 2006/303 (E) ve 2010/765 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç eşyasının satın alınması
SUÇ TARİHİ : 07/10/2005

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık M.. K.. hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet kararına ilişkin sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın nakliye sözleşmesi ile sevk ve idaresindeki 26 PH 055 plakalı kamyona yüklenerek İzmir’de kendisine teslim edilen, 16.810 kilogram ağırlığında, 24,807,43 TL değerinde margarin ve sıvıyağı Bursa’ya götürüp teslim etmesi gerekirken, İstanbul’a götürüp borcuna karşılık temyiz kapsamı dışındaki sanık K.. Ö..’e vermek suretiyle, teslim amacı dışında tasarrufta bulunduğu anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklar S.. D.., B.. U.. hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan kurulan mahkumiyet kararına ilişkin sanık S.. D.. müdafii ve sanık B.. U..’un temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma eyleminden elde edilen suç mahsulü margarin ve sıvıyağların sanık Murat tarafından sanık Kemal’e teslim edilmesinden sonra sanık B.. U..’un malları hakkındaki dosyası tefrik edilen sanık S. A. 12.000 TL’ye satarak, 4900 USA Doları aldığı, paranın 2.500 dolarını kendisine ayırıp, kalanını da Kemal’e verdiği, sonrasında malların sanık S.. D.. tarafından satın alınarak tasarruf edildiği, sanıkların yağların faturasız şekilde, yüklü miktarlarla ve piyasanın fiyatının yarısı oranında fiyat ile satın alıp-sattıkları dolayısıyla malların suçtan elde edildiğini bilebilecek durumda oldukları anlaşıldığından, suç eşyasının satın alınması suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık B.. U..’un adli sicil kaydına göre, Güneysu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 1997/7-37 E-K.sayılı 18.07.1997 tarihinde kesinleşen, 04.03.2004 infaz tarihli kararın tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık S.. D.. müdafiinin ve sanık B.. U..’un yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. D.. müdafiinin ve sanık B.. U..’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “120 GÜN”, “100 GÜN” ve “2.000 TL.” ibarelerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN” ,”4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi,suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.