Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4638 E. 2015/7169 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4638
KARAR NO : 2015/7169
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/87805
MAHKEMESİ : Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2011
NUMARASI : 2011/19 (E) ve 2011/740 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 27/07/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın iş arayan katılana isminin İ.. A.. olduğunu, kendisinin SSK’da çalıştığını, A..’da milletvekili tanıdığının bulunduğunu,ablasının ÖSYM’de çalıştığını, onların aracılığıyla kendisine iş bulabileceğini vaad edip başvuru masrafları olarak ayrı ayrı paralar aldığı, iş olana kadar kendi ve çocuklarına fakir fukara fonundan valilik aracılığıyla yardım alabileceğini belirtip başvuru yaptığını, görüştüğü görevliler aracılığıyla kendisinin kontrol edilmeden verileceğini beyan ettiği, bu şekilde görüşmelerin devam ettiği ancak iş bulunmaması ve fondan okullar kapanmasına rağmen çocuklara para bağlanmadığını gören katılanın valiliğe şikayet dilekçesi vermesi üzerine sanığın SSK’da çalışmadığının ve gerçek isminin İ.. A.. olduğunun ortaya çıktığı anlaşıldığından sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın sağladığı menfaatin 165 TL olması karşısında TCK’nın 61 ve 3. maddelerine aykırı olarak takdir hakkının hak ve nesafet kuralları sınırlarını aşar şekilde kullanılarak asgari haddin çok üzerinde ceza tayin edilmesi,
2- TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanmasında yasal zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.