Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4629 E. 2016/119 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4629
KARAR NO : 2016/119
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

Tebliğname No : 15 – 2012/75164
MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2011
NUMARASI : 2010/615 (E) ve 2011/377 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 27/11/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılana ait şirkette şoför olarak çalışan sanığın İstanbul’a götürmek üzere yükleyip şirket garajına bıraktığı kamyonu nakliye gününden önce şahsi işini görmek amacıyla katılanın bilgi ve rızası olmadan garajdan çıkartarak kazaya karıştığı anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkumiyet hükmü tesis edilirken temel ceza ”takdiren ve teşdiden” belirlenmiş olup; adli para cezasında alt hadden uzaklaşılmasına karşın hapis cezasının alt sınırdan tayin edilerek çelişki oluşturulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında sonuç olarak 10 ay hapis cezasından çevrilme ve doğrudan olmak üzere iki kez 6.000 TL adli para cezasına hükmedildiği, TCK’nın 50/5. maddesi uyarınca uygulamada asıl mahkumiyetin adli para cezası olduğu, 5275 Sayılı Kanun’un 108 ve 106. maddeleri karşısında mükerrirlere özgü infaz rejiminin yalnızca hapis cezasına ilişkin olduğu gözetilmeksizin sanık hakkında hükmedilen adli para cezasına TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.