YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4558
KARAR NO : 2016/141
KARAR TARİHİ : 12.01.2016
Tebliğname No : 15 – 2012/86973
MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/02/2012
NUMARASI : 2011/421 (E) ve 2012/65 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 26/02/2010-08/03/2010
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana ait altın ve mücevher üzerine iş yapan V. K.isimli işyerine gelerek, çalışmış olduğu O. M. isimli işyeri adına altın ve takı malzemeleri almak istediğini söylediği, katılanın tanınan bir firma olması ve sanığın abisinin de kuyumcu olması nedeniyle güvenerek teklifi kabul ettiği, sanığın ilk zamanlar aldığı altınların borcunu düzenli ödeyerek güven kazandığı, ancak suç tarihlerinde 6-7 seferde aldığı toplam 657 gram kadar yarı mamul altının yaklaşık değeri olan 37.000 TL’yi ödemeyip kayıplara karıştığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
a- TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
b- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.