YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4534
KARAR NO : 2015/8287
KARAR TARİHİ : 17.12.2015
Tebliğname No : 15 – 2012/77234
MAHKEMESİ : İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/02/2011
NUMARASI : 2009/1081 (E) ve 2011/71 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, yaralama
SUÇ TARİHİ : 12/11/2009
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın dizüstü bilgisayarını onarım amacıyla sanığa bıraktığı ve bu bilgisayarı çeşitli bahanelerle aradan bir aydan fazla süre geçmesine karşın katılana geri vermediği, ayrıca olay günü katılan polis memurları ile birlikte işyerine gelen katılanı yaralamak amacıyla katılana kül tablasını fırlatarak yaralamak istediği ancak kül tablasının katılana isabet etmediği iddia ve kabul edilen somut olayda;
1- Yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığın, katılanı yaralamak amacıyla katılana kül tablasını fırlattığı ancak kül tablasının katılana isabet etmediği kolluk tutanağı, katılan ve şikâyetçi polisler anlatımı ile anlaşıldığından yaralamaya teşebbüs suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, katılana fırlattığı kül tablasının TCK’nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılması nedeniyle TCK’nın 86/3-e maddesi uyarınca yaralama suçunda artırım yapılmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde;
Katılanın diz üstü bilgisayarını onarım amacıyla sanığa bıraktığı ve bu bilgisayarı çeşitli bahanelerle aradan bir aydan fazla süre geçmesine karşın katılana geri vermediği anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 GÜN” ve “600 TL.” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN”, ve “100 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.