Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4492 E. 2015/6714 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4492
KARAR NO : 2015/6714
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/268201
MAHKEMESİ : Karataş Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2012/98 (E) ve 2013/97 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle kötüye kullanma, silahla tehdit

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen şikâyetçi vekilinin 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu anlaşılarak aynı Kanun’un 237/2. maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık S. Ş. ………. Noterliği’nce düzenlenen 11/09/2008 tarih ve ……… yevmiye numaralı F.. K.. sözleşmesi ile katılan şirketten bir adet ………… marka TS 110 A tipi traktörü kiraladığı, ancak sanık S. Ş. söz konusu sözleşme ile kayıt altına alınan borcunu süresinde ödememesi üzerine kira konusu eşyayı katılan firmaya iade etmesi için ihtarname gönderildiği, işbu ihtarnamenin 22/02/2009 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, ancak sanığın ihtarnamede öngörülen süre içerisinde finansal kiraya konu traktörü katılan şirkete teslim etmediği, bunun üzerine katılan şirketin İstanbul 41. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak suça konu traktör hakkında ihtiyati tedbir kararı aldırdığı, ancak sanığın söz konusu traktörü sözleşmede belirtilen adresten başka bir yere götürmüş olması nedeniyle bu kararın icrasının mümkün olmadığı ayrıca sanık A.. Ş.. haciz işlemi sırasında eline aldığı bıçak ve taşla mağdur H. C.’e hitaben “gidin buradan başımı belaya sokmayın, ben daha önce de adam öldürdüm sizi de öldürürüm” biçiminde sözler sarf ettiği, bu suretle sanık S.Ş.’in F.. K.. yöntemi ile kiraladığı katılan şirkete ait traktörü ihtarnameye rağmen katılan şirkete iade etmeyerek uhdesinde tutmaya devam ederek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve sanık A.. Ş..’un da haciz işlemi sırasında görevli olan avukat mağdur H. C.’i silahla ölümle tehdit etmesi nedeniyle tehdit suçlarını işlediklerinin iddia olunduğu somut olayda;

A-Sanık S.. Ş.. hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, sözleşme, ihtarname, ihtiyati tedbir kararı, haciz tutnağı ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B-Sanık A.. Ş.. hakkında tehdit suçundan verilen beraat hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısının tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Mağdurun aşamalardaki istikrarlı beyanları, soruşturma aşamasında ifadesi alınan tanık Fatih Songu’nun sanığın iddianameye konu eylemi gerçekleştirdiğine ilişkin anlatımı, 23/12/2011 tarihli haciz tutanağı ile dinlenen zabıt mümzinleri ve tüm dosya kapsamından, sanığın haciz işleminden itibaren kapalı olan kapıların açılmamasına müsaade etmemesi, haciz işlemi sırasında kapıların açılmasına engel olmak için elinde bıçakla ve taşla mağduru ölümle tehdit etmesi karşısında, sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyeti yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.