YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4475
KARAR NO : 2016/241
KARAR TARİHİ : 13.01.2016
Tebliğname No : 15 – 2012/108048
MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2012
NUMARASI : 2011/166 (E) ve 2012/46 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 25/10/2010
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, çalıştığı tamirhanenin önünü temizlemek ile görevli, belediyede taşeron firmada temizlik işçisi olarak çalışan katılan Bülent’i çay içme bahanesi ile tamirhaneye çağırdığı, burada katılana sendikalı olacak şekilde Enkor isimli sigara fabrikasında işe sokabileceğini, ancak bunun için fabrika müdürüne 350 Euro vermelerini gerektiğini söyleyerek katılanı kandırıp kendisine güvenmesini sağladığı, ardından da suç tarihinde müdüre verilmek üzere 350 Euroyu katılan Bülent’ten alarak haksız menfaat temin ettiği, ayrıca katılan Hanifi’nin bozulan aracını tamir ettirmek üzere sanığın işçi olarak çalıştığı tamirhaneye getirdiği, burada katılan Hanifi’ye ustabaşının aracın silindir kapağının değişmesi gerektiğini söylediği, katılanın değiştirilmek üzere silindir kapağı aradığını öğrenen sanığın 350 TL olan silindir kapağını kendisinin 250 TL’ye bulabileceği konusunda katılanı kandırıp kendisine inanmasını sağladıktan sonra katılan Hanifi’den 250 TL alarak silindir kapağını getirmediği ve bir müddet sonra da çalıştığı tamirhaneden ayrıldığı, sanığın bu surette haksız menfaat elde ettiği, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, her bir katılana karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1) Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çerilmesine ilişkin yasal dayanağın TCK’nın 50/1-a maddesi yerine 52. maddesi olarak gösterilmesi,
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde “200 gün” olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2 ve 3. bendinin 3. paragraflarında “hapis cezası yönünden” ibaresinden sonra “TCK’nın 50/1-a ve” terimlerinin eklenmesi, hüküm fıkrasının 2 ve 3 numaralı bentlerinde bulunan adli para cezasına ilişkin sırasıyla “200 GÜN”, “166 GÜN” ve “3320 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN”, “4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.