Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4244 E. 2015/7749 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4244
KARAR NO : 2015/7749
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/71064
MAHKEMESİ : Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2009/383 (E) ve 2011/735 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 15/05/2008

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında 01.01.2006 olarak yazılan suç tarihinin suçun zincirleme bir şekilde işlendiği son gün olan 15.05.2008 olarak ve katılan M.. A.. ile mağdur F.. Y..’ün isimlerinin mükerrer yazılması ile mağdur F.. Y..’ün katılan olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir hata olarak değerlendirilmiştir.
Sanığın A.. İl T.. Müdürlüğü idari ve sosyal işler bürosunda 27.10.2004-19.10.2008 tarihleri arasında lojman kira, elektrik, su ve müdürlük muhtelif yazışmaları ile sağlık karnesi takibi ve koruyucu gıda işlerinden sorumlu olarak işçi statüsünde çalıştığı, bu kapsamda lojmanların tahsisi ve teslimi ile ilgili işlemleri yapmak üzere görevlendirildiği, ancak lojmanların kira, elektrik, su ve sair ücretlerinin tahsili ile ilgili yetkilendirilmediği ve bu işlerle ilgili kefalete tabi tutulmadığı, sanığın tahsisi ve tesliminden sorumlu olduğu lojmanlarda telekom müdürlüğünde çalışanların kira bedellerinin maaşlarından kesildiği, ancak diğer kamu kurumu personeli olup da lojmanda kalan kişilerin kendilerinin yatırmaları gereken lojman kira, elektrik, su ve çevre tüketim vergisine ait ücretlerin şirket muhasebesine yatırılmadığının belirlenmesi üzerine başlatılan incelemede sanığın suç tarihleri arasında katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar tarafından kira, elektrik, su ve çevre tüketim vergisi bedeli adı altında kendisine verilen 59.699.31 TL’yi katılan şirket kayıtlarına intikal ettirmediği, ayrıca bu işlemler karşılığında her hangi bir makbuz ya da bir belge vermediğinin belirlendiği, sanığın bu şekilde tahsil ettiği paraları uhdesinde tuttuğu ve kendi menfaatine kullandığı iddia olunan olayda;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanlar beyanına, görev yazısına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın işçi statüsünde çalıştığı katılan T.. A.Ş.’ne ait lojmanların tahsisi ve teslimi ile ilgili işlemleri yapmak üzere görevlendirilmiş olması, lojmanlarda oturanlardan kira, elektrik, su ve sair ücretlerin tahsili ile ilgili kendisine herhangi bir yetki verilmemiş bulunması, katılan T.. A.Ş. görevlisi olmayıp da kendisine lojman tahsis edilen kişilerin muhasebe birimine kendilerinin yatırması gereken kira ve diğer giderlere ilişkin paraları sanığa elden teslim etmeleri, sanığın da bu paraları muhasebe birimine intikal ettirmeyip uhdesinde tutması karşısında, sanığın eyleminin görevi ile ilgisinin bulunmayıp katılan T.. A.Ş. haricinde her bir katılan ve şikayetçiye karşı ayrı ve zincirleme olarak 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden eylemin katılan T.. A.Ş. karşı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.