Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4217 E. 2015/7408 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4217
KARAR NO : 2015/7408
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/77338
MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/10/2011
NUMARASI : 2009/690 (E) ve 2011/254 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 04/03/2009

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılana ait işyerinde şoför olarak çalışan ve başka firmalardan satın alınan malları kamyonla teslim alarak katılan şirkete teslim etme işi ile yetkili olan sanık Hüseyin’in, söz konusu malların teslimatını gerçekleştirmeyerek diğer sanıklarla birlikte paraya çevirmek suretiyle sanıkların söz konusu suçu işledikleri iddia ve kabul edilen olayda,
Katılanın istikrarlı anlatımları,sanıkların birbirlerini suçlayıcı, çelişkili savunmaları ve tevilli ikrarları bir arada değerlendirildiğinde sanıkların üzerlerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak,
1)Sanıkların aynı suç işleme kararın icrası kapsamında değişik zamanlarda söz konusu malları birden fazla kere satarak paraya çevirdikleri ve dolayısıyla zincirleme biçimde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlemeleri karşısında TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Sanıklardan Halil’in adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıka kaydı bulunduğu halde tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
3)TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
4)Sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması karşısında, kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.