Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4137 E. 2015/7272 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4137
KARAR NO : 2015/7272
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/53420
MAHKEMESİ : Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2011
NUMARASI : 2010/473 (E) ve 2011/667 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Eşi diyaliz hastası olması sebebiyle muhtaç durumda bulunan katılanın evine gelen sanığın, kendisini başka bir isimle tanıtarak ve Denizli Belediyesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren ….. Yardım Derneği’nden yardım yapmak amacıyla geldiğine, bir miktar para ödemesi yapılması karşılığında büyük miktarda yardım yapacaklarına dair yalan söyledikten sonra bu duruma inanan katılandan 800 TL para almak suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, teşhis tutanağına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas (Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı TCK’nın 157/1 maddesi uyarınca verilen ve 17.04.2009 tarihinde kesinleşen 2.400 TL para cezasına ilişkin) sabıkası bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddeleri gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.