Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4057 E. 2015/7373 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4057
KARAR NO : 2015/7373
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/37183
MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/09/2011
NUMARASI : 2011/51 (E) ve 2011/583 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 08/06/2010

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılanın çalıştığı şirketin katılanı Irak’ta görevlendirdiği, bunun üzerine katılanın mobilya satın aldığı ve kendi ev eşyaları ile satın aldığı mobilyaları Irak’a götürmek üzere mobilyacı vasıtasıyla gümrük komisyonculuğu yapan sanıkla tanıştığı, sanığın 1.500 TL karşılığında eşyaları nakledeceğini söylediği, katılanın 500 ABD doları kaparo verdiği, sanığın iki defa eşyaların yükleneceği tırda sorun olduğunu söyleyip eşyaları göndermediği, sonra Mardin’den gelecek bir kamyona eşyaları yükleyeceğini, kamyonun gece geleceğini, ancak mobilya dükkanının o saatte kapalı olacağını söyleyip katılanın dükkanın deposunda bulunan eşyalarını bir kamyonla alıp K. semtinde bir depoya koyduğu, katılanın işlerini takip eden tanık Ö.. K..’a eşyaları V. D. isimli bir şoförün kullandığı 47 VE 916 plakalı kamyonla gönderdiğini söylediği, tanığın verilen telefon ile irtibat kuramadığı, yapılan araştırmada belirtilen plaka üzerinde herhangi bir aracın bulunmadığının belirlendiği, sanığın Irak’a göndermek üzere teslim aldığı katılana ait eşyaları teslim etmediği, katılana eşyalara karşılık 15.000 TL meblağında bir senet verdiği, ancak senedi de ödemediği anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken adli para cezasının miktarının belirlenmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında adli para cezasının miktarının belirlenmesine ilişkin kısma “TCK’nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve TCK’nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.