Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4018 E. 2015/7390 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4018
KARAR NO : 2015/7390
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/55571
MAHKEMESİ : Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2011/363 (E) ve 2011/519 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 01/03/2011

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın ahır yapmak için ağaca ihtiyacı olduğunu temyiz dışı sanık vasıtasıyla öğrenen sanığın yine temyiz dışı sanık vasıtasıyla katılanla buluştuğu, katılanı kendisine ait olduğunu söylediği bir arazinin yanına götürerek; arazinin kendisine dedesinden kaldığını, araziyi düzelteceğini, üzerindeki bütün ağaçlarını kesebileceğini söylediği ve katılanla arazideki ağaçların satışı konusunda 9.000 TL’ye anlaştıkları, sanığın katılandan peşinen 500 TL para aldığı, ertesi gün acil paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek 1.000 TL daha aldığı, katılanın arazinin başkasına ait olduğunu öğrenmesi üzerine ağaçları kesemediği, böylelikle sanığın haksız menfaat temin ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan”
şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve TCK’nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.