Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/4008 E. 2015/7409 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4008
KARAR NO : 2015/7409
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/61084
MAHKEMESİ : Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2011
NUMARASI : 2011/135 (E) ve 2011/616 (K)
SUÇ : Basit dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 14/12/2007

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların baştan beri bedelini ödemeyi düşünmedikleri halde peşin para verecekleri vaadi ile katılanı kandırarak hayvanlarını alıp götürdükleri ve bedelini alışveriş esnasında vermedikleri gibi sonrasında da oyalayarak hiç bir ödeme yapmadıkları iddia edilen olayda; tüm dosya kapsamına, katılanın istikrarlı, sanıkların ise birbirleriyle çelişen beyanlarına göre; sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık Ramazan hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddeleri gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Sanıklar hakkında belirlenen temel gün cezasının, adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
2)5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına “TCK’nın 52/2 maddesi gereğince” ibaresinin yazılması, ayrıca TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve TCK’nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.