Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3954 E. 2015/6856 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3954
KARAR NO : 2015/6856
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/180490
MAHKEMESİ : İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2012
NUMARASI : 2011/94 (E) ve 2012/130 (K)
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanın nüfus cüzdanı üzerine kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle ………… A.Ş’ne müracaat ederek katılan adına aynı anda iki adet hat çıkarttığı, abonelik ücretinin ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiği, bu şekilde sanığın katılanın zararına kendisi yararına menfaat sağlayarak üzerine atılı dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın savunması, katılan beyanları, abonelik sözleşmeleri, borç faturası ve tüm dosya kapsamına göre üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 12 gün olarak tayin edilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “12 GÜN”, “10 GÜN” ve “10X20=200 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN”, “4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanığın başkası adına hat çıkarmak amacıyla katılana gerçeğe aykırı belge verdiği anlaşılmış ise de; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “işletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.