Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3941 E. 2015/7186 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3941
KARAR NO : 2015/7186
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/38061
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2011
NUMARASI : 2011/181 (E) ve 2011/343 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.”, (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
19/01/2015 tarih ve 2015/8 tarihli Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararına göre, tebliğname tarihi 28/06/2014 tarihinden önce olan dosyalarda, görev hususunda iddianamenin dikkate alınacağının belirtildiğinden incelenen dosya içeriğine göre; eczacı olan sanığın yönlendirmesiyle devlet hastanesinde uzman doktor olan diğer sanıkların görevleri dahilinde sahte reçete düzenledikleri, eczacı kalfası sanıklarında bu olaya iştirak ettiği, eczacının bu reçeteleri katılan kuruma fatura ettiği, bu suretle sanıkların haksız menfaat temin ederek resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;

Bu şekilde tavsif olunan sanıkların eylemi TCK’nın 204/2. maddesinde tanımlanan “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçunu oluşturacağından ve söz konusu suçun cezasının üç yıldan sekiz yıla kadar hapis; “nitelikli dolandırıcılık” suçunun cezası ise aynı Kanun’un 158/1-e maddesi uyarınca üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve para cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye,temyiz kapsamına göre, Yargıtay Kanun’unun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi 11. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine 25/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.