YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3918
KARAR NO : 2015/7321
KARAR TARİHİ : 30.11.2015
Tebliğname No : 11 – 2011/82636
MAHKEMESİ : Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/09/2010
NUMARASI : 2010/9 (E) ve 2010/284 (K)
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık A.. Ü..’ün …. köyü 108 ve parsel ve 392 parsel sayılı taşınmazlarının olduğu, bu yerleri oğlu olan diğer sanık A.. Ü..’ün ektiği, olay tarihinde sanıkların bu taşınmazlara pamuk ekmedikleri halde, pamuk ekildiği yönünde beyanda bulunup toplam 6047,74 TL prim almak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda;
1- Sanık A.. Ü.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların savunmaları, soruşturma evresinde beyanı bulunan köy muhtarı H. Y.’in ifadesi dikkate alınarak, okuryazar olmayan sanık Azime’nin söz konusu tarlaların ekimi ve ürün kaldırma işlemlerinin sürekli olarak oğlu olan diğer sanık Abdulkadir tarafından yapıldığını, destekleme primi ile ilgili evrakın da oğlu tarafından hazırlandığını, kendisinin sadece imzaladığını beyan etmesi karşısında, sanık Azime hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanık A.. Ü.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık Abdulkadir aleyhindeki delillerin olay tarihine ilişkin uydu fotoğrafları ve suç tarihinden bir yıl sonra yapılan toprak incelemesi neticesinde, pamuk artıklarının bulunmamasıyla sınırlı olduğu, ayrıca sanık savunmasında olay tarihinde makine ile hasad yapan kişinin H. T. olduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle tanık H. T.’in olaya ilişkin beyanının alınması, daha sonra bilirkişiye dosya kül halde teslim edilerek olay tarihlerinde sanığın pamuk ekip ekmediğinin tespitinin istenmesi ve uydu fotoğraflarıyla pamuk ekili olup olmadığının tespit edilip edilmeyeceği ve tesviye işlemi nedeniyle bir yıl önceki ekili ürünlerden artık bulunup bulunmayacağı hususlarının saptanması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafiilerinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.