Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3892 E. 2015/6925 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3892
KARAR NO : 2015/6925
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/43076
MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/09/2011
NUMARASI : 2011/163 (E) ve 2011/607 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 14/02/2011

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan M.. D..’nin Konya İli, Selçuklu İlçesinde faaliyet gösteren H. O. isimli bir işyerinin sahibi olduğu, adı geçen katılanın olay tarihinde şahsi işleri nedeniyle işyerinden ayrılması gerektiği, bu nedenle arkadaşı olan H.. K..’dan kendisi yerine kasaya bakması için ricada bulunduğu, şikâyetçi H.. K..’ın katılana yardım etmek amacıyla H. O. isimli işyerinde bulunduğu sırada sanık İ.. A..’nın söz konusu işyerine gelerek 42 TL tutarında yemek sipariş ettiği, şikayetçi H.. K..’ın sanık tarafından verilen siparişleri hazırlattığı sırada sanığın adı geçen şikayetçiye “sen siparişleri hazırla, ben biraz sonra arkadaşlarım ile geleceğim, ancak benim işyerime gitmem lazım, sen siparişleri hazırlayınca elamanın ile ben işyerine gidelim orada parasını vereyim, yalnız ben senin elamanına 200 TL para vereceğim, sen bana 200 TL’nin üstünü ver” dediği, bunun üzerine şikayetçi M. A. K. 160 TL parayı işyeri çalışanı H.. T..’ya verdiği ve adı geçeni sanık tarafından sipariş edilen yemeklerin bedelini alması için sanıkla birlikte gönderdiği, yolda sanığın H.. T..’ya 10 TL para verip “sen git iki kebap daha yaptır, E. K. getir” dediği ve adı geçenin elinden 160 TL parayı da aldığı, bilahare H.. T..’nın sanık tarafından sipariş edilen yiyecekleri E. K. isimli işyerine getirdiği, ancak burada herhangi bir sipariş yapılmadığını, sanığın bu işyerinde çalışmadığını öğrendiği, bu şekilde hileli hareketlerle katılanın zararına ve kendisi yararına olacak şekilde haksız kazanç temin eden sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık” suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği somut olayda;
Sanığın üzerine atılı suçu kabule dayalı savunmasına, katılan ve şikayetçi beyanlarına, tanık anlatımlarına 25/02/2011 tarihli canlı teşhis tutanağı içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin sanığın atılı suçtan mahkumiyetine yönelik kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
2- Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 52/2 maddesinin gösterilmemesi, suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 GÜN”, “25 GÜN” ve “500 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN”, “4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi ve 1 nolu hüküm fıkrasının 2. paragrafında yer alan adli para cezasının miktarının belirlenmesine ilişkin kısımdan önce gelmek üzere 5237 sayılı TCK’nın 52/2 maddesi uyarınca ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.