Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3854 E. 2015/6893 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3854
KARAR NO : 2015/6893
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/60987
MAHKEMESİ : Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2012
NUMARASI : 2011/263 (E) ve 2012/10 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 01/01/2011

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, katılan tarafından kendilerine verilen vekaletname doğrultusunda katılan ve ölen eşi Recep’in Türkiye deki emekli maaşlarını bankadan çektikleri ve yine katılana ait gayri menkullerin kira bedellerini topladıktan sonra katılanın hesabına yatırdıkları, sanıkların topladıkları 25. 895 TL’ nin, 20.980 TL sini katılanın hesabına yatırdığı halde arada kalan 4.915 TL’yi uhdelerine geçirdiklerinden bahisle üzerilerine atılı suçu iştirak halinde işledikleri iddia edilen somut olayda;
Katılan ile eşinin esasen Almanya’da ikamet ettikleri, sanıkların Türkiye’deki ikametlerinde komşu olup, profesyonel anlamda iş takipçiliği ya da mal idaresi hususunda bilgi ve beceriye de sahip bulunmadıkları, zira Mustafa’nın ortaokul mezunu ve işsiz; eşi Hacer ise ilkokul mezunu ve ev hanımı olup, katılanın eşi Recep’in duyduğu güven üzerine hesaptan maaşını çekmesi için Hacer’e 2006 yılında vekalet dahi verdiği, şikayet tarihi itibariyle de vekaletten azletmediği, dosya kapsamı ve oluşa uygun bulunan, Sayıştay Emekli Uzman Denetçisi ve hukukçu bilirkişi A. Ş. kovuşturma aşamasında ileri sürülen iddia ve savunma beyanı ile banka hesaplarını incelemesi sonucu düzenlediği bilirkişi raporu da nazara alındığında, toplanan deliller sonucu; katılanın eşine ait banka hesabından paraların bankamatik vasıtasıyla çekildiği, ancak para çekim işinin kim tarafından yapıldığının katılan ve ölen eşi Türkiye’ye geldiklerinde suç tarihi kapsamında sanıklar tarafından yapılmış olduğuna dair kabul, katılan adına yapılmış harcamaların belgelerinin katılan ve eşine Türkiye’ye her dönüşlerinde sanıklar tarafından verilmiş olduğuna dair banka hesaplarını ve adlarına sanıklarca yapılmış olan harcamaları kontrol edilmiş olmalarının, hayatın olağan akışına, akıl ve mantık kurallarına uygun olması,

katılanın hayatta olduğu dönemde ve ölümünden bir yıl sonrasına kadar katılan tarafından herhangi bir şikayet veya alacak talebinin mevcut olmaması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde sanıkların uhdelerinde para kaldığının ispatlanamadığı gibi, sanıkların atılı suçu işlediklerine mahkumiyetlerine dair kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak ve somut delil bulunmadığı gerekçelerine dayanan beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 19/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.