Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3833 E. 2015/6592 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3833
KARAR NO : 2015/6592
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/48503
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2011
NUMARASI : 2010/397 (E) ve 2011/316 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana kendisini L. K. P. olarak tanıttığı, ……….. Sitesinde bir evi olduğunu, bunu kendisine 80.000 TL’ye satabileceğini belirttiği ve tarafların bu konuda anlaşmaya vardıkları, sanığa daha önceden satmak suretiyle itimat sağlamış olduğu ancak henüz kendisine devretmemiş olduğu 14.000 TL değerindeki ……. marka aracı da bu satımın peşinatına mahsup ederek, aşamalarda 3.000 ila 3.500-TL taksitler halinde katılandan toplamda 60.000 TL parayı aldığı, evin tapuda devri gerçekleşene kadarki süre zarfında da kendisine ait olduğunu söylediği bir evde kira ödemeksizin oturabileceğini belirterek bu evi kendisine tahsis ettiği ancak bu evin de sanığa ait olmadığı, bu evin K. P. ismi ile kiralanmış olduğu, kiralarının zamanında ödenmemesi sonucu evin sahibi olan şahıs tarafından katılanın evden çıkarılmasıyla katılanın dolandırıldığını anladığı, fakat polise başvurduğunda L. K. isimli şahsın olmadığını öğrendiği, bu şahsın gerçek adının Y.. K.. olduğunun polislerce katılana söylendiği, katılanın danıştığı şahısların da davadan birşey çıkmayacağını söylemesiyle bir müddet şikayetçi olmadığı ancak sanığın başkaca dolandırıcılık eylemleri nedeniyle yakalanıp bir gazetedeki “dolandırmatik” başlıklı yazının altında sanığın resimlerini görünce sanık hakkında şikayetçi olduğu bu şekilde sanığın katılandan hileli hareketlere haksız menfaat temin ettiği iddia ve kabul olunan olayda;

Sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.