Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3601 E. 2015/6096 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3601
KARAR NO : 2015/6096
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/119892
MAHKEMESİ : Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2010
NUMARASI : 2009/412 (E) ve 2010/75 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, üzerinde daha önce yazılı şube adı ve telefon numarası, hesap numarası, çek numarası ile keşideci adını içeren bilgilerin silinmesinden sonra halen mevcut bilgilerin bulundukları yerlere tahrifen yazılarak sahteleştirilmiş bir çek olan K.. T.. Bankası Adana Şubesine ait gözüken 12.11.2008 keşide tarihli .çek nolu 2.350 TL bedelli çeki kendisine ulaşılamayan üçüncü bir şahsa hayali bir isim ile ciro ettirdiği bu çekin alım satım sırasında H.M. C.’e verilmesini sağladığı, H. M. C. ‘in de bu çeki alıp cirolayarak İ.. B..’e verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşılarak karşılıksız kaldığı, sanığın resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın savunmasında suç konusu çeki ciro etmediği ve kullanmadığı, H. M. C.ile herhangi bir alışverişinin olmadığı, H.M.C.le alışveriş yapan ve çeki verenin A. Ç.isimli kişi olduğunu beyan etmesi, bu hususun H.M. C.tarafından da doğrulanması, çekin sanık tarafından tahrif edildiğine dair herhangi bir delilin bulunmaması karşısında sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/11/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanığın, dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının onanması yerine; sayın çoğunluk tarafından “delil yetersizliğinden beraatı gerekir” düşüncesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Sanığın karakoldaki savunmasında söylediği; M.C.r’in Pekmez satmak istediğinden haberim yoktur. A.Ç. isimli şahsın da kim olduğunu bilmiyorum. A.Toptan Gıda Baharat- Kadir A. a ait çekten bilgim yoktur.” şeklindeki sözleri
Mahkemedeki savunmasında yer alan; M. C. ile A.Ç.alışveriş yapmıştır. Benim gönderdiğim A. Ç.M. cihangirden biraz pekmez ve biraz mobilya malzemesi almış. Karşılığında bu çeki vermiştir. A. Ç. A. Mahallesinde İ. C.’ın Petrolünü geçince gıda üzerine iş yeri vardır.” şeklindeki ifadeleri,
Sanığın tarif etmiş olduğu yerde A. Ç. adında bir kişinin tanınmadığına dair zabıta tutanağı,
H. M. C.’in;”S.C. isimli şahıs bir tanıdığının pekmezleri alabileceğini söyledi. Daha önceden tanımadığım A. Ç. İsimli kişiyi bana gönderdi. Bu şahıs, A. Ç. cirantalı çeki bana verdi.” şeklindeki karakol ifadesi ile yargılama aşamasındaki “S. C. bana tanımadığım bir şahsı getirdi. Ben, S.C.’ın Y. E. ismini kullanarak yanıma getirdiği bu şahsa beyaz eşya ve pekmez sattım. Karşılığında suça konu çeki verdi. S. C. beni dolandırmıştır.” mealindeki beyanları,K.. T.. Katılım Bankasının yazısı ve ekinde yer alan çek fotokopisine göre, sanık S. C. tarafından suça konu çekteki hesap sahibi olan A. Toptan Gıda ve Baharat-K. A. hesabından daha önce de (30/10/2008 tarihinde) çek keşide etmiş olması,
H. M. C.in İ.. B.. tarafından kendisine iade edilen sahte çeki sanık Selahattin’e geri verdiğine ilişkin Cumhuriyet savcısının mütalaası,
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanık S.’in, H.M. C.’i dolandırmaya karar verdiği; ancak cezadan kurtulmak amacıyla sahte çeki kendisi kullanmayıp, açık kimliğini ve adresini gizlediği suç ortağını muhatap ederek onu dolandırdığı açıkça anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.