YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3498
KARAR NO : 2015/6329
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık E.. Ç.. suç tarihinde kendisini A..B.. olarak tanıtarak satın aldığı yoncalar karşılığında katılan D.. D..’e Türkiye Halk Bankası A.Ş. Emlak Şubesi’ne ait 15.07.2008 keşide tarihli, keşidecisi O.. İnş. İç ve Dış Tic A.Ş. olan 2.750 TL bedelli 4347991 seri numaralı sahte çeki vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle çek aslı celbedilip cirantaların kim ya da kimler olduğu tespit edildikten sonra onaylı örneğinin dosyaya konulması, O.. İnş. İç ve Dış Tic A.Ş.’nin yetkilileri olan A.. Ç.. ve E.. K..’nun tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak beyanlarına başvurulması, çek üzerinde yer alan keşideci imzasının kendilerine ait olup olmadığının sorulması, A..Ç.., E.. K.., E.. Ç.. ve D.. D..’in yazı ve imza örneklerinin alınarak çek üzerinde yer alan yazı ve imzanın mukayese edilmesi için bilirkişi raporunun aldırılması, sahte ise çek aslının duruşmada incelenip aldatma kabiliyeti olup olmadığının denetime imkan verecek şekilde tutanaklara geçirilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2- Sanığın dosya kapsamına göre, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK’nın 326/son hükmü uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakların saklı tutulmasına 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.