Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3377 E. 2015/7059 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3377
KARAR NO : 2015/7059
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/38441
MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2011
NUMARASI : 2010/564 (E) ve 2011/424 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 14/06/2007

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık A.. Y.. suç tarihinde kredi alacağından mahsup edilmek üzere katılan bankaya ….. Şubesi’ne ait 17.11.2007 keşide tarihli, keşidecisi katılan Y.. D.. olan 43.600 TL bedelli Z 3245300 seri numaralı sahte olarak tanzim edilen çalıntı çeki vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan olayda;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suça konu çekin dosyada suretleri bulunan 19.11.2004, 18.08.2005 ve 06.04.2007 tarihli kredi sözleşmelerinden hangisi için verildiğinin belirlenmesinden sonra,Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı da gözetilerek; suça konu çekin kredi sözleşmesine teminat olarak verildiğinin iddia ve kabul olunması karşısında, çekin verilmesine konu olan kredi sözleşmesinin temin edilerek kredi sözleşmesinin tanzim edildiği tarihte kredinin tamamının kullanılıp kullanılmadığının, tamamı kullanılmış ise çekin bu esnada bankaya verilip verilmediğinin, kredi aralıklarla kullanılmış ise sahte çek verilerek mi kredi çekildiğinin, yoksa kredi çekildikten sonra mı sahte çekin verildiğinin, sahte çekle ne kadar kredi çekildiğinin katılan bankadan belgeleri ile sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suça konu çeki bankaya vererek 18.08.2005 tarihli sözleşme ile kredi çekenin sanık olmadığının belirlenmesi nedeniyle banka görevlileri hakkında soruşturma yapıldığı anlaşıldığından bu konudaki soruşturmanın akıbetinin araştırılması ve İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2007/19038 Esas sayılı dosyası kapsamında söz konusu çek ile ilgili olarak yapılan dosyanın getirtilerek incelenmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
3-Kabule göre de; sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak aynı Kanun’un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Bu açıklama kapsamında sonuç adli para cezasının gün karşılığı belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan haksız olarak elde olunan menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle de para cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.