Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/3343 E. 2015/7557 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3343
KARAR NO : 2015/7557
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/41699
MAHKEMESİ : Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2011
NUMARASI : 2010/190 (E) ve 2011/308 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 14/02/2009

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık Mustafa müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Katılanın oğlu ile sanık Mustafa’nın asker arkadaşı oldukları, sanıkların katılanı dolandırma konusunda anlaştıkları, sanık Mustafa’nın, katılanın oğlunu arayıp dedesinin tarlasında gömü altın bulduklarını söyleyerek satışı konusunda yardımcı olmasını istediği, oğlu tarafından durumun aktarıldığı katılanın da bu teklifi kabul ettiği, numune bir altınla Bursa’ya gelen sanık Mustafa’yı karşılayıp altını sarraflara gösterdiğinde piyasada satılan altınlardan olduğunu öğrendiği ve bunun gibi 1612 adet altın için pazarlık yaparak 70.000 TL peşin, kalan 100.000 TL’sını altınlar satıldıktan sonra ödemek üzere anlaştıkları, bunun üzerine katılanın, yanında çalışanı tanık E.. Ç..’ın üzerinde 70.000 TL nakit ile Denizli’ye geldiği, sanık Mustafa’nın yanında kuzeni olarak tanıttığı diğer sanık Ramazan’ın ile katılanı ve beraberindeki tanık Erkan’ı otogarda karşıladıkları, dedesinin köyü diyerek araçla bir yere götürdükleri ve burada 70.000 TL nakit karşılığında altın dolu çantayı gösterip içi metal pul dolu çantayı vererek olay yerinden uzaklaştıkları böylece sanıkların hileli hareketlerle katılan aleyhine haksız menfaat temin etmek
suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edildiği olayda, sanıklar ve katılanın beyanları, teşhis, ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve diğer sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların eylemleri dolandırıcılık olarak kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında her iki sanık için de TCK’ nın 157. maddesi yerine aynı Kanun’un 241. maddesi ile ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık R.. Ş.. ve sanık M.. K.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından her iki sanık için de TCK’nın 241. maddesi ibaresinin çıkarılarak aynı Kanun’un 157/1 maddesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.