Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/2776 E. 2015/3804 K. 08.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2776
KARAR NO : 2015/3804
KARAR TARİHİ : 08.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Tüm suçlardan mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak her üç suç açısındanda 26/12/2006 yazılmış ise de suç tarihinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçları açısından 13/03/2008, özel belgede sahtecilik suçu açısından ise 10/04/2008 olarak mahallinde düzeltilmesi, mümkün görülmüştür.
Katılanlar arasında …’a ait elma bahçesinin bakımı ve mahsulün paylaşımına dair yarıcılık sözleşmesinin bulunduğu, sözleşme şartlarının Yıldıray tarafından gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle katılan …’ın Isparta Barosu nezdinde dava takipçiliği yapan …’yla sözleşme feshi, alacak ve tedbir talepli dava açması konusunda anlaşma yaptığı, ancak söz konusu davaların savsaklanarak ve oyalanmak suretiyle anlaşma tarihinden çok sonra açılarak sanık tarafından görevi kötüye kullanma suçunun işlendiği ayrıca dava sonucu hükmolunan alacağı haricen Yıldıray’dan tahsil eden sanığın tahsilat bedelini katılan müvekkiline vermediği gibi bilgilendirmeyerek uhdesinde tutup hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği,yine sanığın katılanla aralarında yaptıkları 26/12/2006 tarihli vekalet sözleşmesinin yanında, kriminal raporunda da belirtildiği üzere tarih kısmı 26/12/2006 yerine 30/08/2007 olarak değiştirilmiş ikinci bir sözleşmeyi dava takipçiliği ücretinin temini için icra takibine koymak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda,
A) Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi ihmal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiği sabit olmakla mahkeme tarafından sanığın mahkumiyetine dair kararlarda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hüküm fıkrasında 4. numaralı kısımda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda cezaların içtimaı düzenlenmediği gözetilmeden tayin edilen 10 ay hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesi uyarınca bir günü 20 TL’den çevrilmesi suretiyle verilen 6000 TL adli para cezası ile 4 gün karşılığı verilen 80 TL adli para cezasının toplanarak sanığın 6080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmesi ve hapis cezasının yanında öngörülen gün adli para cezasının para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK 52/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK’nın 52. ve 61. maddelerine muhalefet edilmesi,
2) İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin 257/2 yerine 155/2 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hüküm fıkrasında 4 numaralı kısmın tamamen çıkarılarak çıkartılarak, yerine “Suçun işlenmesindeki özellikler ile sanığın ekonomik durumu dikkate alınarak sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesinde düzenlenen seçenek yaptırıma çevrilmesi suretiyle günlüğü takdiren 20 TL’den paraya çevrilerek 6000 TL ADLİ PARA CEZASI ve 4 adli gün para cezasının TCK 52/2 gereği 1 günlüğü 20 TL hesabı ile para cezasına çevrilerek 80 TL ADLİ PARA CEZASI ile cezalandırılmasına ” ibarelerinin eklenmesi yine görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin hüküm fıkrasında ”155/2” maddesi çıkarılarak yerine ”257/2” maddesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
Suça konu avukatlık sözleşmesi incelendiğinde, tarih kısmında oynama yapılmış olduğu ve önceki tarih üzerinden kalemle gidilerek tarihin değiştirilmiş olduğu çıplak gözle farkedilmesine ve kriminal raporu ile de sabit olmasına rağmen sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının bilirkişi raporu ve mahkeme gözlemi ile tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, maddi gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu senedin duruşmada incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.