Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/20349 E. 2015/7843 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/20349
KARAR NO : 2015/7843
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/278639

Dolandırıcılık suçundan şüpheli Ş.. T.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Y.. Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/01/2015 tarihli ve 2014/10857 soruşturma, 2015/481 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik talebe ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair mercii Yalova Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/03/2015 tarihli ve 2015/896 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23/07/2015 gün ve 15343/49670 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/09/2015 gün ve 2015/278639 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlığı altındaki 172. maddesinde yer alan (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. (2) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” hükmü ile aynı karar başlığı altındaki 271/2. maddesine göre, itiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, bu nedenle süre yönünden itirazın yerinde görülmemesi hâlinde süre yönünden red kararı verilmesi gerektiği hâlde yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya incelenerek gereği düşünüldü :
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/01/2015 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının şikayetçiye 13/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayetçi tarafından süresi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleştiği, bu kez şikayetçinin 18/03/2015 havale tarihli dilekçesinde süresi içerisinde itiraz edememesi üzerine kesinleşen 29/01/2015 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kanun yararına bozulmasını talep ettiği ancak söz konusu dilekçe Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz olarak değerlendirilerek gönderilen Yalova Sulh Ceza Hakimliği tarafından şikayetçinin dilekçe içeriğindeki talebi gözetilip karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış ise de;
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun kapalı olması nedeniyle, şikayetçinin dilekçesinin kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı itiraz olarak kabul edilip Sulh Ceza Mahkemesi tarafından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Yalova Sulh Ceza Hakimliği’nin 25/03/2015 tarihli ve 2015/896 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 09/12/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı (KYOK) itiraz edildiğinde, Sulh Ceza Hakimliğince (SCH) CMK’nın 173. maddesi uyarınca itirazın kabulü veya reddine dair bir karar verilmelidir.
İtirazın kabulü kararının doğal sonucu olarak Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye vereceğinden ve uyuşmazlık itiraz hakkına tek başına sahip olan suçtan zarar görenin isteği doğrultusunda çözülmüş olacağından bu karara karşı, itiraz koşullarına ilişkin sebepler dışında KYB yoluna gidilemeyecektir.
İtirazın reddi kararı ise; uyuşmazlığı KYOK’nın isabetli olduğu yönünde çözen veya itiraz koşullarının bulunmadığını tespit eden kesin nitelikte bir karardır ve bu karar CMK’nın 309/1 maddesi uyarınca her durumda KYB yoluna getirilebilir.
Dolayısıyla, KYB yoluna başvurulabilmesi ve bu yolla inceleme yapılabilmesi için SCH’ce uyuşmazlığı belirtilen şekillerde çözen ve “karar niteliği” taşıyan bir karar verilmiş olmalıdır.
Somut olayda; M.. T..’ın 18.03.2015 havale tarihli dilekçesinin mahiyeti itibariyle itiraz dilekçesi olduğuna dair Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Adalet Bakanlığı’nın ve Daire çoğunluğunun kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre, KYOK’a karşı yapılan itiraz, Mehmet Taşkıran’ın itiraza hakkı olup olmadığı ve itirazın süresinde olup olmadığı hususları öncelikle ele alınıp itirazın reddi veya kabulü kararı ile sonuçlandırılmamış, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek iade edilmiştir. Bu işlemin, bir müzekkere ile yapılabilecek iadeden farkı yoktur ve iadenin bir karar formunda yazılmış olması ona karar niteliği kazandırmayacaktır.
Bu nedenlerle ortada KYB yolu ile incelenebilecek bir karar olmadığından ve bu yolla incelemenin koşulları gerçekleşmediğinden talebin reddi yerine, karar niteliği taşımayan bir işlemin bozulması anlamındaki sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmek mümkün olamamıştır.