Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/20284 E. 2015/7222 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/20284
KARAR NO : 2015/7222
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

Tebliğname No : 5 – 2012/170424
MAHKEMESİ : Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2012
NUMARASI : 2009/1789 (E) ve 2012/76 (K)
SUÇ : Mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anons üzerine kapkaç şüphelileri olduğu belirtilen sanıkların yanına giden katılan polis memurlarının sanıklardan kimlik sordukları, sanıkların görevli polis memurlarına “siz kim oluyorsunuz da bizden kimlik istiyorsunuz” dediği, sanık Metin’in kendisini gözaltına almaya çalışan katılanların eline vurduğu, kabinde kaçmaya başladığı, sanığı takip eden katılan Mustafa’ya takibi bırakması için tekme ve yumruk atarak katılanın yaralanmasına neden olduğu, katılanın elindeki telsize vurarak telsizin yere düşüp kırılmasına neden olduğu, daha sonra ticari taksiye binip olay yerinden uzaklaştığı, takip sonucu ticari taksi durdurulduğunda sanığın araçtan inmeyerek tekme attığı, sanık Metin’in biber gazıyla etkisiz hale getirilip ekip aracına bindirildiği, diğer sanığın da daha önce etkisiz hale getirildiği, böylece sanıkların görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret ile sanık Metin’in ayrıca mala zarar verme suçunu işlediği iddia edilen somut olayda;
A- Sanık M.. E..’in görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçundan verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanığın, görevli polis memurlarına görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlemediğinden verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Beraat kararının CMK’nın 230/2. ve 232/6. maddelerine aykırı olarak hangi yasaya ve bu yasanın hangi madde ve fıkrasına dayalı olarak verildiğinin hükümlerde belirtilmemesi, mahallinde düzeltilebilecek maddi olduğu değerlendirilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B- Sanık M.. B.. hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine gelince;
Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda;
Sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1) Katılan Halil’in, kollukta sanık Metin’in kendisine vurduğunu söylemesi ve bu söylemin adli rapordaki bulgularla desteklenmesine karşın, kovuşturma evresinde sanığın kendisine vurmadığını söylemek suretiyle çelişkili beyanlarda bulunduğu; yine, sanığın katılan polis memurlarına söylediği kabul edilen “siz kim oluyorsunuz da bizden kimlik istiyorsunuz” biçimindeki sözlerin başlı başına tahkir edici sözler olmayıp ağır nitelikte tepkisel sözler olduğu ve bu haliyle hakaret suçunu oluşturmadığı gözetilerek, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılan Halil’in hazırlık beyanıyla mahkeme beyanı arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması, hangi beyana niçin itibar edilmesi gerektiğinin yöntemince tartışılması; yine, sanığın olay tarihinde tahkir edici başka söz söyleyip söylemediği hususu beyanına itibar edilen ve tüm aşamalarda sanığın küfür ettiğini belirten katılan Mustafa’dan ne şekilde küfür ettiğinin sorulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler verilmesi,
2) Kabule göre ise;
a) Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını, birden fazla görevli polis memuruna karşı tek bir fille işlemesi nedeniyle, her suç yönünden, TCK’nın 43/2-1. maddesi uyarınca cezasında artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 07.06.2011 tarih, 2011/9-88 esas, 2011/116 karar sayılı kararına göre, sanığın tekerrüre esas daha ağır mahkûmiyeti bulunmasına karşın daha az cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması,

c) TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın gözetilmesine, 26.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.