Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/20239 E. 2015/7001 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/20239
KARAR NO : 2015/7001
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/33161
MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2011
NUMARASI : 2008/864 (E) ve 2011/1133 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : Ağustos 2006-Mayıs 2007

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan şirket ile arasında danışmanlık hizmeti ve fidan satışı konusunda hizmet sözleşmesi bulunduğu, sanığın hizmet ettiği dönem içerisinde şirket adına birçok fidan sattığı ve bedeli tahsil ettiği halde şirkete teslim etmediği, ayrıca tanık S.. A..’a 16/09/2006 tarihinde 4.750 YTL tutarında fidan satışı yaptığı ve parasını peşin olarak aldığı halde, sözleşme üzerinde bulunan tarihi 16/10/2006, bedeli de 5.700 TL olarak değiştirerek vadeli satış gibi gösterdiği iddia edilen olayda;
1. Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün incelenmesinde:
Özel belgede sahtecilik suçundan beraat eden sanık hakkında, sanık müdafii tarafından gerekçeye yönelik olmayan temyiz isteminde bulunulmasında hukuki yarar bulunmadığından, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2. Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen hükmün incelenmesinde:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, şirkete karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle hakkında TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “60 GÜN”, “50 GÜN” ve “1000 TL.” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN”, “4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi