Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/19747 E. 2016/353 K. 18.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19747
KARAR NO : 2016/353
KARAR TARİHİ : 18.01.2016

Tebliğname No : 15 – 2014/10655
MAHKEMESİ : İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2013
NUMARASI : 2013/171 (E) ve 2013/404 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 27/01/2012

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Meçhul bir şahsın katılanı arayarak Özel Harekat Timi’nde kamu görevlisi olduğunu belirtip; katılanın adına çok sayıda hat çıkarıldığı ve bu numaraların da terörle bağlantısının olduğu bilgisini vererek, kurtulabilmesi için para yatırması gerektiğini söylediği, katılanın bunun üzerine yatırdığı paraları ise sanık Mustafa’nın bankadan çekerek haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda;
Tüm dosya kapsamına, kamera görüntüleri, sanığın oluşa uygun olmayan savunmalarına göre sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olmakla mahkumiyete dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.