Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/18828 E. 2015/5855 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/18828
KARAR NO : 2015/5855
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2015/280758

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2012
NUMARASI : 2010/141 (E) ve 2012/92 (K)
SANIK : A.. K..
KATILAN : H.. Y..
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ: 20/03/2010
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDEN: Sanık
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE: Bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5320 sayılı Kanunun 6217 sayılı kanunun 26. maddesi ile değişik geçici 2. maddesi uyarınca hapis cezasından çevrili adli para cezalarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu ifade edilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında kararın kesin nitelikte olmasından bahseden mahkeme kararı bakımından sanığın kanun yollarına başvuru hakkının yanılgı sebebiyle süresinde kullanıldığı kabul edilmekle sanığın temyiz isteminin reddine dair 17.12.2012 tarih ve 2010/2456 E. 2012/322 sayılı ek karar kaldırılarak bu karar sonrasında verilmiş bulunan diğer kararlar yok hükmünde kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılan H.. Y..’a kendisini polis memuru olarak tanıtıp görüşme yapmak için cep telefonunu istediği, katılana bir telefon numarası vererek işi düşünce arayabileceğini söylediği, bu esnada görüşme yapmaya devam etmek suretiyle katılanın işleri ile uğraştığı esnada telefonu geri vermeyerek olay yerinden ayrıldığı ve bu suretle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılandan bir telefon görüşmesi yapıp iade etmek üzere aldığı cep telefonunu geri vermeyerek uzaklaşması şeklinde sübut bulan eylemi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 esas, 2012/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere, zilyetliğin devredilmemiş olması nedeniyle TCK’nın 141/1. maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın gözetilmesine, 02.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.