Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/17659 E. 2015/5959 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17659
KARAR NO : 2015/5959
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/287377
MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/05/2013
NUMARASI : 2011/460 (E) ve 2013/733 (K)
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
SUÇ TARİHİ : 22/12/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında mağdurların müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak görülmüştür.
B.. M Tipi Çocuk Tutukevinde kalan suça sürüklenen çocuk H.. B.., olay tarihinde doktor raporu alınmak üzere B.. Devlet Hastanesine sevk edildiği, hastaneye gitmek istemeyen suça sürüklenen çocuğun bahçeye kaçıp kapıyı arkadan sürgülediği, daha sonra koridorda “beni kimse götüremez, size göstereceğim, yıkarım burayı başınıza, anasını sinkaf edeceğim bu devletin” diyerek görevini yapmaya çalışan infaz koruma memuru olan mağdurlara tehditle direndiği, kendisine savcılık emriyle rapor istediğini söyleyen mağdurlara “savcınında anasını avradını, böyle askerinde, gardiyanında anasını avradını sinkaf edeyim” diyerek tek bir sözle zincirleme şekilde hakaret ettiği, zorla götürüldüğü hastane dönüşünde de görevli memurlara “hepinizi sinkaf edecem, heminizi aldırcam” diyerek bir kez daha küfür ve tehdit ettiği, yine hastane dönüşünde jandarmadan sigara istediği, sigara verilmemesine kızarak “buradan firar edeceğim sinkaf ettiğimin çocukları, ben psikopatım ulan” diyerek tek bir sözle zincirleme şekilde sövdüğü, aracın tavan lambasını kasten kırdığı, kırık cam parçası ile kendisini kesmeye başladığı, müdahale etmek isteyen mağdur Y.. Ç..’e “gelme lan senide keserim sinkaf ettiğimin çocuğu” diyerek hakaret ettiği ve jandarma görevlilerine tekme attığı, bu suretle kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda:
Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşından küçük olması karşısında hükmün kapalı oturumda açıklanması gerektiği gözetilmeyerek, usule aykırı bir şekilde hükmün açıkça okunması suretiyle CMK’nın 185. maddesine muhalefet edilmesi, telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
A- B.. Devlet Hastanesi’nin 11.04.2011 tarihli tek hekimli raporunda suça sürüklenen çocuğun mental reterdasyon denilen psikiyatrik bir bozukluğunun olmasına ayrıca suça sürüklenen çocuğun bu haliyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçları ile algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin kısmen geliştiğine ilişkin tespit karşısında, suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığı, fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişki tam teşekküllü bir hastaneden heyet raporunun aldırılması ve suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1 ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
B- Kabule göre de;
1- 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 152/1 maddesinde yapılan değişikliğe göre, öngörülecek ceza miktarının üst sınırının altı yıldan dört yıla indirilmesi ve suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tertip edilmesi karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- 5271 sayılı CMK gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak “Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife” gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek meblağ yargılama giderlerinden olmayıp Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocukların adaletin selameti gerektiriyorsa mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımında “para ödemeksizin” yararlanabilmeleri hakları bulunduğu gözetilmeden, zorunlu müdafiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.