Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/16881 E. 2015/6240 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16881
KARAR NO : 2015/6240
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/231396
MAHKEMESİ : Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2011/45 (E) ve 2013/108 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı Kontrol memurluğu tarafından, ”………….k” ünvanlı işyerinde yapılan denetim neticesinde; işletmenin ……….. Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından işyeri açma ruhsatı alınmaksızın faaliyette bulunması nedeniyle 22.07.2007 tarihinde mühürlenerek faaliyetine son verildiği, işletmenin ortakları olan ve fikir birliği içerisinde hareket eden sanıklar H.. S.., G.. S.., B.. D.. ve İ.. Ö.. tarafından, 22.02.2007 ile 31.01.2010 yılları arasında, iddianamede isimleri yazılı diğer sanıkların adı belirtilen iş yerinde fiilen çalışmaları bulunmamasına rağmen sigortalı olarak çalıştıklarına dair bildirim belgelerinin anılan şirketin muhasebe işlerini yürüten; ancak vefat etmesi nedeniyle hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen sanık A.. A..’dan istedikleri, adı belirtilen muhasebeci tarafından sanıklar adına sigorta bildirimlerinin düzenlenerek katılan kuruma gönderildiği, sağlık harcamalarının katılan kurum tarafından ödenmesine sebebiyet verildiği, bu şekilde sanıkların, sahte belge düzenleyerek kamu kurumu zararına haksız menfaat temin etme eylemlerini işlediklerinin iddia edildiği olayda;

Anılan işyerinin idare ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına verilmiş bulunan işe giriş bildirgesinin sahte olmaması, sigorta primlerinin muntazaman ödenmiş bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği, bu şekilde yapılan bildirimlerin katılan kurumun görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmamış olması, katılan kurumun, yapılan beyanla değil, basit bir incelemeden sonra söz konusu şirketin faaliyette olmadığını tespit edebilmesinin mümkün olduğu hususları nazara alındığında, sanıklara yüklenen suçların yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 09/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.