YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15798
KARAR NO : 2016/405
KARAR TARİHİ : 19.01.2016
Tebliğname No : 15 – 2013/181234
MAHKEMESİ : Yatağan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2011/321 (E) ve 2013/120 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
SUÇ TARİHİ : 11/07/2011
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yerel Mahkemenin gerekçeli kararında katılan olarak M.. A.. belirtilmiş ise de mahkemenin M.. A..’ın zararı olmadığından bahisle katılma talebinin reddine karar verdiği gözetildiğinde katılan olarak M.. A..’ın gerekçeli karardan çıkartılması mahallinde her zaman mümkün görülmüştür.
Sanığın katılan Gülkay’a ait aracı yaktığı akabinde araç yangınına müdahale edilmesini engellemek için katılan Kadife’ye ait su hortumunu kestiği, mala zarar verme suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
Mala zarar verme suçuna ilişkin mağdurların farklı kişiler olması ve iki farklı eşyaya zarar verildiğinin iddia edilmesi nedeniyle sanığın katılanlara ait aracı yakmak ve aracın söndürülmesini engellemek amacıyla su hortumunu kesmek suretiyle gerçekleştirdiği eylemin aynı kast altında gerçekleştirilen tek bir mala zarar verme suçunu oluşturacağına yönelik tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Sanık hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde;
Sanığın olayın başından beri üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğine yönelik savunmaları, olaya ilişkin her hangi bir görgü tespit tutanağının yer almaması, olay yeri inceleme raporu, olay yeri krokisi ve olay yerine ilişkin görüntü CD’sinde hortumun kesilmesine ilişkin herhangi bir tespitin bulunmaması ve görgüye dayalı bir tanık beyanının olmaması karşısında sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz, yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Sanık hakkında nitelikli mala zarar verme suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde;
Nitelikli mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde aşağıdaki bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 152/2-a-son maddesinde yer alan “verilecek ceza iki katına kadar artırılır” fıkrasındaki “iki” ibaresinin, hükümden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle “bir” şeklinde değiştirilmiş olmakla mahkemece bu hususta yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
a)5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin gözetilmesi,
b)-Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihi itibarıyla sabıkası bulunmayan sanık hakkında mala zarar verme suçlarından hüküm kurulurken sanığın sabıkalı olduğundan bahisle TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması suretiyle dosya kapsamıyla çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.