YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15757
KARAR NO : 2015/7126
KARAR TARİHİ : 25.11.2015
Tebliğname No : 4 – 2013/219376
MAHKEMESİ : İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2012/520 (E) ve 2013/336 (K)
SUÇ : Tehdit, mala zarar verme, hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sıfatını alabilecek surette katılan-sanık Yaşar ve sanık Neriman’a yüklenen hakaret suçundan doğrudan zarar görmüş olup, soruşturma evresi ile birlikte 28/11/2012 tarihli talimat ifadesinde şikayetçi olduğunu beyan ettiği halde CMK’nın 238/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılıp katılmayacağı açıkça kendisinden sorulmadığından “katılan” sıfatını kazanamamış olan şikayetçi-sanık Ali’nin CMK’nın 260/1. maddesi gereğince temyiz yoluna başvurma hak ve yetkisi bulunduğu gözetilip CMK’nın 238 ve 260 maddeleri uyarınca kamu davasına katılan-sanık olarak katılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Katılan-sanık Ali ve Yaşar’ın komşu oldukları, aralarında önceye dayanan husumet bulunduğu, bu husumetten kaynaklı olarak, katılan-sanık Ali’nin, 30.10.2011 tarihinde, katılan-sanık Yaşar’a ait otoparkta bulunan aracının cam sileceğini kırmak suretiyle mala zarar verme suçunu, 05.11.2001 tarihinde katılan-sanık Yaşar’ın telefonuna “aşağıda kıstırırım, o zaman konuşuruz” içerikli mesaj çekmek suretiyle tehdit suçunu, ayrıca 21.11.2011 tarihinde de oturdukları apartmanın otoparkında karşılaştıklarında sinkaflı küfürler etmek suretiyle hakaret suçunu ve darp ederek yaralamak suretiyle kasten basit yaralama suçunu, katılan-sanık Yaşar ve eşi sanık Neriman’ın ise 21.11.2011 tarihinde sağlık ocağında karşılaştıkları katılan-sanık Ali’ye hitaben “şerefsiz, pislik” diyerek hakaret suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
Katılan-sanık Ali hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 86/2 maddesi kapsamında kasten basit yaralama suçundan dava açılmasına karşın hüküm kurulmamış ise debu hususta zamanaşımı süresince karar verilebileceği gözetilmiştir.
1) Katılan-sanık Ali müdafiinin, katılan-sanık Ali hakkında hakaret ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, katılan-sanık Ali müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2) Katılan-sanık Ali müdafiinin, katılan-sanık Yaşar ve sanık Neriman hakkında hakaret suçundan kurulan beraat kararına yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Katılan-sanık Yaşar ve sanık Neriman’ın, katılan-sanık Ali’ye hakaret ettiğine dair, katılan-sanık Ali’nin soyut beyanı dışında her hangi bir delil olmadığı anlaşıldığından, katılan-sanık Yaşar ve sanık Neriman’ın cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan-sanık Ali müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3) Katılan-sanık Ali müdafiinin, katılan-sanık Ali hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Katılan-sanık Ali’nin kullandığı cep telefonundan, katılan-sanık Yaşar’ın cep telefonuna “aşağıda kıstırırım, o zaman konuşuruz” içerikli mesaj çektiği, katılan-sanıkların beyanları, mesaj tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, tehdit suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan-sanık Ali müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Katılan-sanık Ali’nin, katılan-sanık Yaşar’a gönderdiği iddia ve kabul olunan “aşağıda kıstırırım, o zaman konuşuruz” içerikli cep telefonu mesajındaki sözlerin 5237 sayılı TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, katılan-sanık Ali hakkında aynı kanunun 106/1-1.cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan-sanık Ali müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.