Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/15131 E. 2015/6306 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15131
KARAR NO : 2015/6306
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/88594
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2012
NUMARASI : 2012/355 (E) ve 2012/954 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde………….. Lisesi önünde beklemekte olan suça sürüklenen çocuğun yanına gelen katılan polis memurlarının sorduklarında öğrenci olmadığını söyleyen suça sürüklenen çocuğa öğrenci olmayanların okul önünde beklemesinin valilikçe yasaklandığını söyleyip ayrılmasını söyledikleri, bir süre sonra yine aynı yerde gördükleri suça sürüklenen çocuğun okul önünde beklemekte ısrar etmesi üzerine tekrar uyarıp polis kimlik kartlarını gösterdikleri, suça sürüklenen çocuğun “siz hiç bir şekilde beni alamazsınız, babamı arayacağım, size gösteririm, ibneler” şeklinde hakaretlerde bulunmaya başlaması nedeniyle katılanların suça sürüklenen çocuğu polis aracına bindirdikleri, direnen suça sürüklenen çocuğun ayakları ile vurarak ekip arabasının sağ arka bagaj camını kırdığı anlaşıldığından mala zarar verme suçununun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Gerekçeli kararda “suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin hukuki sonuçlarını algılama ve davranışlarını buna göre yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmiş olduğunun duruşma sürecindeki gözlem ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakla sosyal inceleme raporu alınmasına takdiren gerek görülmediğinin” belirtilmesi ve katılan polis memurlarının suça sürüklenen çocuğun okul önünden ayrılmasını istemeleri, ancak ayrılmamakta ısrar edip hakaret ederek direnen suça sürüklenen çocuğu ekip aracına bindirmeleri şeklinde gerçekleşen eylemlerinin suça sürüklenen çocuğa karşı haksız bir fiil niteliğinde bulunmaması karşısında tebliğnamedeki (1) ve (3) numaralı görüşlere iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suça sürüklenen çocuk hakkında verilne kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilirken uygulama maddesi olarak TCK’nın 50/1-a, 3. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilmesine ilişkin paragrafın başına “TCK’nın 50/1-a, 3. maddesi gereğince” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verlidi.