YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14994
KARAR NO : 2015/6549
KARAR TARİHİ : 12.11.2015
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık D.. Ç..’in (K..) eski eşi M..K.. ile arasında devam etmekte olan boşanma davası nedeni ile sorun bulunduğu, katılan A.. T..’ın da sanığın boşanmak istediği eşinin akrabası olduğu, sanık Durdane’nin suç tarihinde yeğeni olan diğer sanık O.. E.. ile birlikte katılana ait … plakalı aracı katılanın evin önündeyken üzerine benzin dökerek yaktıkları, bu şekilde her iki sanığın üzerlerine atılı “nitelikli mala zarar verme” suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanık O.. E.. hakkında “nitelikli mala zarar verme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık O.. E..’ın, katılana ait aracın yakılması eylemini gören ve bu olayı emniyet birimlerine ihbar eden tanık R.. K..’ın söz konusu eylemin sanık Durdane’ye ait araçla olay yerine gelen biri bayan ve biri erkek olmak üzere iki kişi tarafından gerçekleştirdiğini beyan etmesi ve sanık Osman’ın da olay tarihinde sanık Durdane ile aynı evde kaldığının anlaşılmış olması nedeni ile soruşturmaya dahil edildiği tespit edilmiş ise de; sanığın aşamalardaki savunmalarında ısrarla üzerine atılı suçu işlemediğini beyan etmesi, diğer sanık Durdane’nin suç tarihinde aracı ile hastaneye gittiğini, ancak bu sırada sanık Osman’ın yanında olmadığını ileri sürmesi, tanık R.. K..’ın olayı gerçekleştiren kişileri net olarak göremediğini, bu nedenle bu kişileri teşhis edemeyeceğini beyan etmesi, tanık R.. Y..’ın beyanlarından olaydan kısa bir zaman önce adı geçen tanığın çalışmakta olduğu benzin istasyonundan bir pet şişe ile 2 TL’lik benzin alan şahsın sanık O.. E.. olmadığının anlaşılmış olması, yine olayda kullanılan ve içerisinde benzin olduğu anlaşılan pet şişe üzerinden elde edilen parmak izlerinin sanık O.. E..’a ait olmadığının tespit edilmiş olması karşısında adı geçen sanığın üzerine atılı suçtan beraatine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, mevcut deliller itibariyle sanık Osman’ın diğer sanığın eylemine iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin bir kanaate ulaşılmasının mümkün olmaması nedenşiyle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık D.. Ç..(K..) hakkında “nitelikli mala zarar verme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunmasına, katılan beyanına, tanık anlatımlarına, olay yeri inceleme raporuna, sanık ve katılana ait araçlara ilişkin trafik tescil kayıtlarına, ekspertiz raporuna, Adana İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından tanzim edilen 05/07/2012 tarihli iz inceleme ve değerlendirme raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar gerekçeli kararda sanık Durdane’ye ait parmak izinin katılana ait araçtan elde edilen parmak izi ile uyuştuğu ileri sürülmüş ise de; dosyada mevcut iz inceleme ve değerlendirme raporuna göre; sanığa ait parmak izinin katılana ait araçtan alınan parmak izi ile değil bizzat sanığa ait aracın bagaj kapağından elde edilen parmak izi ile uyuştuğu; bununla birlikte, özellikle tanık R.. K..’ın katılana ait araca yakmak suretiyle zarar veren kişilerin sanığa ait araçla olay yerine geldiklerini ve aracı yaktıktan sonra yine aynı araç ile olay yerinden ayrıldıklarını, bu kişilerden birinin bayan olduğunu beyan etmiş olması, sanığın olaydan kısa bir zaman önce tanık R.. Y..’ın çalışmakta olduğu benzin istasyonundan 10 TL’lik benzin aldığının, yine sanıkla aynı anda bir başka erkek şahsın da aynı benzin istasyonundan bir pet şişe ile 2 TL’lik benzin aldığının, katılana ait aracın yakan kişilerin de bu eylemlerini benzin kullanmak suretiyle gerçekleştirmiş olduklarının tespit edilmiş olması karşısında sanığın atılı suçtan mahkumiyetine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, mahkemenin kabulüne göre sanık hakkındaki cezanın bireyselleştirilmesi işleminin doğru olduğu, temel cezanın belirlenmesi sırasında yazılan gerekçelerin neden seçenek yaptırımlardan hapis cezasının seçildiğine ilişkin gerekçeler olduğu tespit edilmiş olup, bu nedenle tebliğnamedeki eksik ceza tayin edildiğine dair görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık D.. Ç..’in (K..) yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 152/2-a-son madde ve fıkra hükümlerinde yer alan “verilecek ceza iki katına kadar artırılır” fıkrasındaki “iki” ibaresinin, hükümden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle “bir” şeklinde değiştirilmiş olması ve sanık hakkında hüküm kurulurken verilecek cezadan “iki kata kadar” artırım yapma imkanı var iken “bir kat” artırım yapılmış olması, yani artırım miktarının üst hadden belirlenmemiş olması karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b-Sanık hakkında kurulan hükümde uygulama maddesinin TCK’nın 152/2. maddesi şeklinde eksik olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık D.. Ç..’in(Kuran) temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.