Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/14410 E. 2015/7391 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14410
KARAR NO : 2015/7391
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/253441
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2012
NUMARASI : 2012/125 (E) ve 2012/580 (K)
SANIK : F.. C..
KATILANLAR : M.. E.., M.. Ç..
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret
SUÇ TARİHİ : 31/10/2011

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde kimlik kontrolü yapmak isteyen katılan polis memurlarına cebir ve tehdit uygulamak suretiyle direndiği, sinkaflı sözlerle hakaret ettiği ve polis aracına zarar verdiği anlaşıldığından kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın katılanlara devriye görevi yaptıkları sırada cadde üzerinde hakaret ettiğinin iddia edilmesi nedeniyle hakkında TCK 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması ve birden fazla kişiye yönelik olarak görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlemesi nedeniyle bu suç yönünden sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve TCK’nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.