YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14381
KARAR NO : 2016/217
KARAR TARİHİ : 13.01.2016
Tebliğname No : 15 – 2012/268181
MAHKEMESİ : Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2012
NUMARASI : 2011/390 (E) ve 2012/271 (K)
SUÇ : Mala zarar verme, direnme
SUÇ TARİHİ : 08/10/2009
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Direnme suçları yönünden verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
A.. K..nda tutuklu olarak bulunan sanıkların koğuşlarından bir kişinin şikayet edilmesi üzerine cezaevi yönetimince ifadesi alınmak için koğuştan çağrıldığı esnada tutuklu arkadaşlarını vermemek için ellerine aldıkları kırık cam parçaları ile birden çok kişi ile beraber, mağdurlara karşı tehdit içeren sözlerle direndikleri, konuya dair tutanak düzenlendiği, tutunak mümzileri mağdurların ifadeleri ve sanıkların tevil yollu ikrarı ile anlaşıldığından direnme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Mala zarar verme suçları yönünden verilen mahkumiyet hükümlerinin incelemesinde ise;
Sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Sanıkların beraberce kamu görevlilerine karşı direndikleri esnada, temyiz dışı sanık Caner’in tuvalet penceresinin demirlerine tırmandığı, cam kırılma sesinin geldiği, Caner’in ifadesinde elinin çarptığı ve kırıldığını ifade ettiği, 08/10/2009 tarihli olay yeri tutanağında da camın Caner tarafından kırıldığının beyan edildiği, diğer sanık ve tanık ifadelerinde camı kıranın kim olduğunu gören olmadığı, sanıklar Onur ve Yener’in tüm aşamalarda camı kırmadıklarını ancak olayı bitirmek ve kendilerini korumak amacıyka kırık cam parçaları ile görevlilere karşı durduklarını ısrarla beyan etmeleri, soruşturma ve kovuşturma aşamasında temyiz dışı sanık S.. G..’in camın kendisi tarafından kırıldığını kabul etmesi karşısında sanıkların atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.