Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/14343 E. 2015/6832 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14343
KARAR NO : 2015/6832
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2012/204240
MAHKEMESİ : Kulu Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/03/2012
NUMARASI : 2009/293 (E) ve 2012/69 (K)
SUÇ : Tehdit, yaralama, kamu malına zarar verme, hakaret

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın suç tarihinde, alkollü ve yarı baygın halde ……… D.. H.. acil servisine getirildiği, burada mağdur doktor Nurgül tarafından ilk müdahalesinin yapıldığı, kendisine gelmesi üzerine müşahede odasına alınmak istenmesine rağmen sanığın bu duruma karşı çıkması üzerine hastane personeli tarafından müşahede odasına alındığı ve oksijen tüpü bağlanmak istediği, bu duruma sinirlenen sanığın mağdurlara hitaben sinkaflı küfürler ederek hakaret ettiği, ayrıca öldürmek ile tehdit ettiği, mağdur Mustafa’yı darp etmek suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, müşahede odasındaki oksijen tüpü hortumunu ve hemşire çağırma cihazını kopararak zarar verdiği iddia edilen olayda,
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Diar Kanun’un 70. maddesine ve Hasta Hakları Yönetmeliğinin 24. maddesine göre, tıbbi müdahalelerde hastanın rızasının gerektiği, ancak hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayati ve hayati organlarının birisi tehdit altına girecek ise izin şartının aranmayacağı” belirtilmiş olup, dosya içerisinde hastanın bilincinin açık olması ve hayati tehlikeye maruz kaldığı konusunda bir bilgi olmaması karşısında, sanığın tedavi olmayı kabul etmemesine rağmen mağdurların yetkilerini aşarak sanığın rızası hilafına müşahede odasına almış olmaları nedeni ile sanığın haksız tahrik altında kaldığı, bu surette sanığın kamu malına zarar verme ve haksız tahrik altında zincirleme şekilde tehdit, hakaret ve basit yaralama suçlarının sübutuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

1) Sanık müdafiinin, sanık hakkında kamu malına zarar verme, zincirleme şekilde tehdit ve kasten basit yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın müşahede odasında bulunan oksijen tüpü hortumuna ve hemşire çağırma cihazına zarar verdiği, mağdur Mustafa’yı da tekme atmak suretiyle yaraladığı, mağdurları öldürmek ile aynı anda tehdit ettiği, olay yeri tespit tutanağı, adli rapor, mağdur ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, kamu malına zarar verme, zincirleme şekilde tehdit ve kasten basit yaralama suçlarının oluştuğuna yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık müdafiinin, sanık hakkında zincirleme şekilde hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, mağdurların haksız tahrik teşkil eden davranışlarından dolayı atılı hakaret suçunu işlediğinin kabul edilmesine göre, genel nitelikli haksız tahrik hükmü olan 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesi yerine hakaret suçları açısından özel olarak düzenlenmiş haksız tahrik hükmü olan 5237 sayılı TCK’nın 129. maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.