Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/14305 E. 2015/6212 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14305
KARAR NO : 2015/6212
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 9 – 2012/315569
MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/10/2012
NUMARASI : 2010/305 (E) ve 2012/2284 (K)
SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma, görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın arkadaşları ile oturdukları esnada polis memurlarını görmeleri üzerine kaçmaya başladıkları, görevli memurlarca yakalandıkları, yapılan aramada sanıkta uyuşturucu madde bulunduğu, sanığın görevlilere direnerek kaçmaya çalışırken büfe camını kırması üzerine şikayetçinin elinden yaralandığı, polis merkezinde ifade alınması sırasında oda camına kafa atarak kırdığı, ismini N.. D.. olarak bildirip, tutanakları bu şekilde imzalamak suretiyle üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında başkalarına ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanma, mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın savunması, şikayetçi beyanları, tanık anlatımları, mahkeme evrakları, olay ve yakalama tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın polis merkezindeki camı kafa atarak kırdığı ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle atılı suçları işlediği anlaşıldığından sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

2- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
TCK’nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçimlik hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; sanığın savunmasına, 22/08/2005 tarihli olay tutanağının içeriğine, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; devriye görevi yapan polis memurlarının, zor kullanarak sanığı yakaladığı olayda, sanığın görevlilere karşı gerçekleştirdiği cebir veya tehdit eylemi bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.